Kahvaltı günün geri kalanında yaptığınız seçimleri de etkiliyor. Kahvaltıyı atlayan kişiler ilerleyen saatlerde daha fazla açlık hissedip, daha fazla yiyebiliyor.
Yapılan pek çok araştırma kilo vermeye çalışıyorsanız kahvaltıyı atlamamanız gerektiğini gösteriyor.
Beyin MR’ı çekilerek yapılan araştırmalar, günün ilk öğününü atlamanın beyninize bir sinyal yolladığını, bu sinyalin de sizi daha yüksek kalorili, kilo aldırıcı besinlere yönelttiğini gösteriyor.
2015 yılında yapılan başka bir araştırma, yarısı fazla kilolu yarısı normal kilolu katılımcıları üç gruba ayırmış. İlk grup kahvaltıda sadece su içmiş. İkinci grup 350 kalorilik şekerli mısır gevreği yemiş. Üçüncü grup ise 350 kalorilik yulaf ezmesi yemiş.
Araştırmacılar, katılımcıların kahvaltı öncesi ve 3 saat sonrasındaki iştahlarını, açlık, kan şekeri ve açlık hormonu seviyelerini sık aralıklarla kontrol etmişler.
Sonuçlar gerçekten ilginç. Aynı kalori miktarını tüketmelerine rağmen, yulaf tüketen katılımcıların mısır gevreği tüketenlere göre daha tok hissettikleri ortaya çıkmış. Üstelik, 3 saat sonunda, sabah mısır gevreği tüketenlerle sadece su tüketenlerin aynı açlık seviyesinde olduğunu görmüşler.
Fazla kilolu katılımcılar için bu sonuçların daha da keskin olduğu görülmüş.
Bu araştırmalardan yulafın kilo vermek için en iyi kahvaltı seçeneği olduğunu çıkartamayız. Çünkü araştırma sebzeli omlet, haşlanmış yumurta, yeşillik, salatalık, domates gibi diğer sağlıklı kahvaltı seçeneklerini yulafla karşılaştırmalı olarak içermiyor.
Fakat net olarak gösterdiği, yulafın şeker eklenmiş mısır gevreği gibi işlenmiş gıdalara kıyasla daha tok tuttuğu.
Eğer kilo vermek istiyorsanız, şekerli veya vücudun hızla şekere dönüştürdüğü unlu seçenekler yerine yulafla güne iyi bir başlangıç yapabilirsiniz.